BÖBREK TAŞI
Böbrek taşının bir çok nedeni vardır. Böbrek hastalaıkları, gıdalar ve az su içmek ve şişmanlık ve hareketsizlik önemlidir. Böbrek taşı varsa bir Üroloji (Bevliye) uzmanına başvurulur.
Biz bu makalede Böbrek taşı yapan bazı hormon hastalıklarından bahsetmek istiyoruz. Böbrek taşınız varsa bu hormonların kontrolünün yapılması uygun olur. Hormonlarda bozukluk çıkarsa bir ENDOKRİN UZMANINA başvurunuz.
Tekrarlayan böbrek taşınız varsa kanda kalsiyum, idrarda kalsiyum, kanda paratiroid hormonu, TSH, ürik asit, Kortizol ölçümleri yaptırınız.
1. PARATİROİD HORMON YÜKSEKLİĞİ
Tekrarlayan böbrek taşı olanlarda mutlaka paratiroid hormon düzeyine bakılmalıdır. Böbrekte taş oluşmasının önemli bir nedeni paratiroid hormon yüksekliğidir. Böbrek taşları bu hastaların % 20-25’inde görülür. İdrarla kalsiyum atılımı artar yani günde idrarla atılan kalsiyum miktarı 300 mg’dan fazladır.
Paratiroid hormonun (PTH) bir veya daha fazla paratiroid bezinden aşırı salgılanmasıyla paratiroid hormon fazlalığı oluşur ve buna tıp dilinde ‘’primer hiperparatiroidi’’ denir. Kanda kalsiyum yüksekliğinin en önemli nedeni paratiroid hormon fazlalığıdır.
Her yaşta görülürse de, 50 yaş üzerinde daha çok görülür. Kadınlarda menopoz döneminde biraz daha fazla görülmektedir (3/1 oranında).
Paratiroid hormonunun fazla salgılanmasının en sık nedeni (% 85) paratiroid bezlerinden birinde bir tümör oluşmasıdır ve buna tıp dilinde ‘’adenom’’ denir. Bazan paratiroid bezlerinin büyümesi (% 12-15) veya çok nadir olarak paratiroid bezi kanseri ( % 1-2) paratiroid hormon fazlalığına neden olabilir.
Günümüzde teşhis gelişen laboratuar teknikleri sayesinde yaklaşık % 50 hastada hiç bir şikayet yok iken rastlantısal olarak konabilmektedir. Şikayeti olan hastalarda ise
Yorgunluk Eklem ağrıları Halsizlik İştah kaybı Hafif depresyon Konsantre olamama görülebilir.
Teşhis için kanda kalsiyum ve paratiroid hormon düzeylerine bakılır. Primer hiperparatiroidide hem paratiroid hormonu hem de kan kalsiyumu kanda yüksek olarak bulunur.
Paratiroid hormon yüksekliğinin tipik bulgusu serum kalsiyumunun yüksek olmasıdır. Vitamin D eksikliğine bağlı osteomalasi hastalığı (kemik hastalığı) varlığında kalsiyum yükselmesi olmayabilir. Bu hastalara D vitamini verildiğinde kan kalsiyumu artar.
Bazen kan kalsiyumu yükselmeden sadece paratiroid hormon yüksekliği görülebilir.
Paratiroid bezi ultrasonografisi ile % 80’e varan oranda büyümüş paratiroid bezi tespit edilebilir. Bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans görüntülemede de benzer oranlar verilmektedir.
99mTc-sestamibi ile yapılan paratiroid sintigrafisinin duyarlılığı % 50-80 olup, özellikle gögüs kemiği arakasına yerleşimli paratiroid dokusu tespitinde çok yararlı bir yöntemdir. Sintigrafik veri, ultrasonografi ile birlikte değerlendirildiğinde tanı doğruluğu daha güvenilir olmaktadır.
2. BÖBREK ÜSTÜ BEZİ FAZLA ÇALIŞMASI (KORTİZOL YÜKSEKLİĞİ)
Bu hastalığa tıp dilinde Cushing sendromu ve Hastalığı denir. Cushin hastalarının Hastaların %15’inde böbrek taşı vardır. Kortizol aşırılığına bağlı kalsiyumun kanda artmasına bağlı oluşur.
Böbrek üstü bezinin fazla çalışmasına yani fazla kortizol hormonu üretmesi hastalığına ‘’Cushing Sendromu’’ adı verilir. Bu hastalık Harvey Cushing isimli bilim adamı tarafından 1932 yılında tanımlandığı için bu ad verilmiştir. Kanda kortizol hormon yüksekliği vardır. Bu kortizol fazlalığı ya hipofizden ACTH hormonunun fazla salgılanmasına bağlıdır ya da böbreküstü bezindeki bir tümörden kortizol salgılanmasına bağlı olarak gelişir.
Aslında kanda kortizol fazlalığı hastalığı, daha sıklıkla kortizon ilacının yüksek dozda uzun süre kullanılması ile olur. Örneğin romatoit artrit ve astım hastalarında yüksek dozda kullanlan kortizon ilacı bu hastalığa neden olabilir.
Cushing sendromu her yaşta görülürse de en sık 20-40 yaş arasında karşımıza çıkar. Adrenal bezdeki tümörlere bağlı olarak fazla kortizol salınımı kadınlarda 3 kat fazladır.
Aslında adrenal bezden aşırı kortizol üretimi olan hastaların yaklaşık % 70’inde hipofiz bezinden aşırı ACTH hormon üretilmesi vardır (buna tıp dilinde Cushing hastalığı denir); % 20 hastada ise adrenal bezdeki tümörlerden dolayı bu hastalık oluşur.
3. MENOPOZ TEDAVİSİNDE AŞIRI KALSİYUM ALMAK
Günlük kalsiyum alımı 2000 mg’dan (normal üst limit) fazla olursa idrarla kalsiyum atılımı ve böbrek taşı gelişme riski artar.
4. KANDA ÜRİK ASİT YÜKSEKLİĞİ
Ürik asit proteinlerden –pürinden oluşur. Özellikle kırmızı et yiyenlerde ürik asit daha fazla artar. Alkol ve bira ürik asit seviyesini artırır.
Ürik Asit Düzeyinin Arttığı Durumlar:
Menopozdaki kadınlar, erişkin erkekler İnsülin direnci, uyku apnesi, şişmanlık,karaciğer yağlanması, hipertansiyon, metabolik sendrom, kalp damar hastalıkları Böbrek yertmezliği Preeklampsi Et yemek, deniz ürünleri, bira içmek, alkol almak, Fruktoz yemek Ani egzersiz yapmak Kurşun zehirlenmesi Düşük doz aspirin, idrar söktürücüler, etambutol ilacı, niasin vitamini, Hızlı kilo verme, lösemi, polisitemi, uzun açlık, psoriasis Yüksek yağlı beslenme Paratiroid hormon yüksekliği Konjestif kalp yetmezliği Hipotiroidi (tiroid yetmezliği) Psikolojik ve fiziksel stres Maraton koşucuları Yüksek seviyede yaşama Sarkoidoz
Ürik Asit Yükse Yapılacaklar şunlardır:
1.Süt ürünleri, yoğurt ve ayran düşürür. C VİTAMINI ALANLARDA ÜRİK ASİT DÜŞER. C VİTAMİNİ İDRARLA ÜRİK ASİT (ÜRAT) ATILIMINI ARTIRIR. Kafein de (kahve) ürik asit düzeyini düşürür. Sebze, meyve, taze meyve suları , ananas faydalıdır..kakao, çikolata yenebilir. 2.Kilo verilmelidir. Fazla kilo ürik asiti artırır. 3.Alkol alımı kesilmelidir 4.Bol su içilmelidir (günde 10-12 bardak) 5.Protein yani et yemeği azaltılmalıdır. 6.Karnabahar, ıspanak, mantar az yenmelidir. 7.Sakatat yenmemelidir
BÖBREK TAŞI, VİTAMİNLER-BESLENME
1. Günde 1000 mg’dan fazla C VİTAMİNİ alındığında böbrek taşı oluşma riski artar. 2. Fazla tuzlu yiyenlerde böbrek taşı artar. Tuz az yiyenlerde taş azalır. Bu nedenle az tuzlu yiyiniz. 3. Fazla çay içenlerde böbrek taşı oluşması artar. Siyah çay az içiniz (günde 2 bardak). 4. Alıç meyvesi yemek böbrek taşına iyi gelir. 5. B6 vitamininin böbrek taşını önlediğine dair yayınlar varsa da kesin kanıt ortaya konamamıştır. 6. FRUKTOZ VE FRUKTOZ ŞURUPLU GIDA YEMEK ZARARLI
Fruktoz meyve ve balda bulunan şeker turudur. Toz şeker ise sukroz olarak bilinir. Sukroz yani sofra toz şekerinin % 50'sini fruktoz % 50'sini glukoz oluşturur. Toz şeker yediğimizde bu bağırsaklarda fruktoz ve glukoza parçalanır. Fruktozun diğer önemli bir kaynağı ise mısır şurubudur. Gazoz, kola, Pastane urunleri, kek ve tatlıların çoğunda ise fruktoz içeren mısır şurubu kullanımı yaygındır. Bu ise % 55 fruktoz, % 45 glukoz içerir ve kilo aldırır.
Günde 50 gramdan fazla fruktoz alan -yiyen kişilerde şişmanlık ve diyabet riski artmaktadır. sofra şekerinde bulunan fruktoz şişmanlık olmadan bile şeker hastalığına neden olmaktadır.
Fruktoz trigliserid denen kan yağının karaciğerden üretimini artırır. Glukozdan daha fazla vücutta yağ birikimi yapar.
Fruktozun en önemli etkilerinden biri ürik asit üretimini artırmasıdır. Fruktoz yendikten sonra bir saat içinde kan ürik asit düzeyi 2 mg/dl kadar artar.
Ürik asit düzeyi yüksek kişilerde de zamanla şeker hastalığı, obezite, insülin yüksekliği, karaciğer yağlanması ortaya çıkmaktadır.
7. İDRARDA KALSİYUM ATILI FAZLA OLANLARDA DİYET ÖNERİLERİ
a) Tuzu azaltın. Bir çay kaşığı/gün yetrli b) Karbonhidratlardan uzak durun, şekerli nişastalı gıdalar yemeyin c) aşırı et tüketimi yapmayın haftada bir kez kırmızı et yiyin. Et yerine kuru bakliyat tercih edin. d) fazla kilo varsa veriniz. Yüksek insülin hormonu taş oluşumuna neden olur. e) Günde 2,5-3 litre su içiniz. Kahve ve çay az içiniz. Kakao içmeyiniz. f) omega-3 almak kalsiyum taş oluşumunu önlemede faydalı olur. g) ıspanak, semiz otu , domates , pazı, pancar, şalgam, lahana, maydanoz, az yiyiniz.
|