KANSER VE VİTAMİNLER
Kanser ve vitaminler konusunda yapılan çalışmalar ve alınan sonuçlar hakkında aşağıda bilgiler verilmiştir.
1. D VİTAMİNİ KANSERDEN KORUR:
D vitamini bazı kanserlerin, otoimmün hastalıkların, kalp hastalıkları ve Tip 1 diyabetin gelişimini ve tüberkuloz (verem) gelişmesini önler. Kanda D vitamini (25OH D3 )ölçülmesi gerekir. Kanda 30'un altındayda D vitamini almak gerekir.
D vitamini eksikliği olan kişilerde prostat ve meme kanseri sıklığının arttığı saptanmıştır.
Yeterli D vitamini alanlarda ve kan seviyesi 50 ng/ml civarında olanlarda meme, kolon ve rektum kanser görülme sıklığı azalmıştır.
D vitamini eksikliği kanser ölümlerinin % 30’undan sorumludur ve kolon, pankreas, meme ve prostat kanseriyle ilişkisi vardır.
2. Antioksidan vitaminler ve Koenzim Q10:
•Coenzym Q10 alınmasının kanser önlenmesi ve tedavisinde faydası bulunamadı •Vitamin C ve E’nin verilmesi üç geniş çalışmada değerlendirildi ve bu vitaminlerin kanserden ölüm üzerine faydalı olmadığı gibi kanser gelişimini de önlemediği saptandı. Sadece bir çalışmada prostat tümör gelişimi azaldı. •7 klinik çalışmada C vitamini kullanmanın kanserli hastanın ölüm oranında azalma yapmadığı saptandı. •Bir çalışma vitamin E ve omega-3 birlikte almanın yaşam süresini uzattığını gösterdi. •Bir çalışmada mesane kanserinde BCG aşısıyla birlikte C vitaminin yeni mesane tümör gelişimini önlediğini saptadı.
Bu çalışmalar vitamin C, vitamin E ve Conenzym Q10 kullanımının kanser gelişimini önlemediğini ve kanser hastasında kanser üzerinde faydalı olmadığını göstermiştir.
3. A VİTAMİNİ: A vitamini ve karotenlerin kanser gelişimini ve kalp hastalığını önlemediği saptanmıştır. A vitamininin cilt, meme, karaciğer, kolon ve prostat kanserini önleyip önlemediği araştırılmış ancak kesin bir kanıt ortaya konamamıştır. Katarak gelişimini kısmen azaltır. Günde 5 porsiyon sebze ve meyve yiyenlerin A vitamini almasına gerek yoktur.
4. E VİTAMİNİ:
Gama tokoferol isimli E vitamini türü ise, prostat kanserinden bizi korur.
E vitamini 400 uniteden fazla alınırsa zararlıdır. E vitaminin gama tokoferol cinsiyle birlikte diğer formları birlikte karışık olarak alındığında prostat kanser hüclerini yok edebilmektedir.
5. C VİTAMİNİ:
C vitaminin kanserden ve kalp hastalığından koruyucu etkisi yoktur. Kataraktan ve makula dejenerasyonundan korur.
C vitaminini kanser hastalarının almaması gerektiği yönünde bilimsel yayınlar varsa da, bu konu ileri araştırmalarla ortaya konmamıştır.
6. TİAMİN (B1 VİTAMİNİ)
Kanser hastaları tiamini çok fazla almamalıdır.
7. NİASİN
Ağız ve boğaz kanserlerinin niasin alanlarda daha az görüldüğü saptanmıştır.
8. B6 VİTAMİNİ
Meme kanserinde kanda B6 vitamin düzeyinin azaldığı saptanmıştır. B6 vitamininin farelerde pankreas kanserinin büyümesini önlediği gösterilmiştir.
9. FOLİK ASİT
Kolon (bağırsak) kanserinden korur
10. VİTAMİN B15 (PANGAMİK ASİT)
Suda eriyen bir vitamindir. Ne kadar alınması gerektiği henüz bilinmemektedir. Vitamin B15’in kolesterolü azalttığı ve protein yapımına yardımcı olduğu bilinmektedir. B15 vitamini genellikle B17 vitaminiyle (amigdalin) birlikte bulunur. B15 vitamini siyanid denen bir madde içerir ve kanserli bölgede bu siyanid maddesi kanser hücresini öldürür. B15 vitamini maya, kahverengi pirinç, kabak çekirdeği ve susam tohumunda bulunur.
11. KALSİYUM
•Düzenli kalsiyum alanlarda meme ve bağırsak kanseri daha az görülür.
12. MAĞNEZYUM
• Cisplatin isimli kanser ilacını kullananlarda mağnezyum eksikliği görülür.
Mağnezyum eksikliği olan kişilerde kolon(bağırsak) kanseri ve diğer kanserler , tansiyon yüksekliği, osteoporoz, diyabet ve metabolik sendrom saha sıktır.
13. MOLİBDEN
Çin’in bir bölgesinde toprakta molibden eksikliği olduğu ve bu bölgede yaşayanlarda mide ve yemek borusu kanserinin sık oluştuğu saptanmıştır.
Molibden, kuru baklagillerde, tahıllarda, ceviz ve bademde vardır. Hayvansal besinler, sebze ve meyvelerde molibden azdır.
14. SELENYUM
Selenyum, karaciğerimizin iyi çalışmasını sağladığı gibi kanserden ve bazı metal zehirlenmelerinden bizi korur. Selenyumun beyin çalışmasında da etkileri vardır.
Bağışıklık sistemini destekleyen selenyum kanda eksik ise alınabilir. Kan selenyum düzeyi ölçtürmek gerekir. Selenyum eksikliğinde kanser riskinin arttığı saptanmıştır. Selenyum alanlarda kanserden ölüm oranında azalma saptanmıştır.
15. TUZ
Tuz alınması ile bazı hastalıkların gelişmesi arasında ilişki vardır. Diyetteki tuz azaltılınca Mide kanseri sıklığı azalmaktadır.
16. LİKOPEN
Kırmızı renkli bir pigmettir ve domates, karpuz ve kırmızı greyfurtun rengini verir. Kuvvetli bir antioksidandır. Domates, salça ve böğürtlen fazla yiyenlerde prostat kanserinin daha az görüldüğü saptanmıştır. Taze domates kandaki likopen seviyesini fazla yükseltmez, ancak salça likopen düzeyini çok fazla yükseltir.
17. YEŞİL ÇAY
Yeşil çay antioksidan ve iltihap giderici kateşinler içerir ve bunlardan en önemlisi epigallokateşin gallat’tır. Bu madde damar sertliği yapan LDL kolesterolün oksitlenmesini azaltır . Japonya’da 2007 yılında yapılan bir çalışmada günde 5 bardak yeşil çay içenlerde prostat kanser riskinin % 48 azaldığı saptanmıştır.
18. Black Cohosh
Meme kanserli kadınlar ve karaciğer hastaları bu ürünü kullanmamalıdır.
19. NAR
Nar prostat kanserini yavaşlatır, meme, barsak ve akciğer kanser hüclerinin büyümesini önleyici etkileri vardır. Narın içinde bulunan punicalagin isimli maddeler kuvvetli antioksidandırlar. Cilde sürülen nar ekstresi cildin ultraviole ışığı hasarından korumakta, yara iyileşmesini artırmaktadır.
20. Brokoli
Brokoli kanserden koruyan, karaciğeri destekleyen ve besin maddeleri sağlayan bir sebzedir. Brokoli gibi karnabahar, kabak, Brüksel lahanası da kansere karşı koruyucudur. Bu sebzelerde bulunan glucosinolat ismindeki madde vücutta indol-3 karbinole ve izotiyosiyanata dönüşür. Bunlar kolon, meme, tiroid ve diğer kanserlerden korur.
21. YABAN MERSİNİ
Yaban mersini ve diğer böğürtlen ve çilek gibi meyvelerin içinde insüline benzer maddeler vardır ve kan şekerini düşürür. Ayrıca meme, prostat ve ağız kanser hüclerini laboratur ortamında öldürür. Kolon(kalın bağırsak) kanserine karşı korur.
22. Sarmısak: Faydalı etkisi içindeki organosülfür bileşiklerden oluşur (allian, allylik sulfidler). Sarmısak tansiyonu 1-2 cmHg civarında hafif derecede düşürür.
Sarmısak yiyenlerde mide kanser sıklığının daha az görüldüğü saptanmıştır.
23. WHEY PROTEİNİ (PEYNİR ALTI SUYU PROTEİNİ)
Kanser hastaları radyoterapi ve kemoterapi nedeniyle iştahsızlık, bulantı ve kusma olayını sık yaşarlar ve bu nedenle yeteri kadar protein ve gıda alamaz ve sonuçta kilo kaybı, kas erimesi oluşur. Whey protein bu protein eksikliği için çok faydalıdır. Whey proten içindeki sistein glutatyonu arırır ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Hayvanlarda yapılan çalışmalar whey proteininin çeşitli kanserlerin büyümesini önlediğini gösterdi.
Whey Protein Ne Kadar Alınmalı?
Günlük protein ihtiyacı kg başına 1 gramdır. Eğer aşırı egzersiz yapan bir kişiyseniz bu 1.5-2 gram/Kg a kadar çıkabilir. Bazı hastalıklarda da protein ihtiyacı artabilir. Süt içerek whey protein yeteri kadar alaınamaz. Sütün % 1’i whey proteindir. Piyasada bazı besin desteklerinin içinde olduğu gibi ayrı olarak toz halinde de satılmaktadır. Bunlardan ‘’isolate’’ olan yani pür olarak hazırlanmış olanları tercih etmek gerekir. Protein ihtiyacına göre alınması gerekir. Fazla alınırsa zararlı olur.
24. Resveratrol:
Resveratrol (3,4',5-trihydroxystilbene) üzüm suyu ve üzüm kabuğunda, yer fıstığında ve kırmızı şarapta bulunan bir kimyasal maddedir (polifenoldür). Şaraptaki bulunma oranı daha fazladır. Ayrıca yaban mersini ve böğürtlende de bulunur. Üzüm kabuğunu bir bakterinin girmesiyle oluşur, yani bir doğal antibiyotiktir. Resveratrol ile yapılan hayvan çalışmalarında insülin hormon hasiyetini artırdığı, kan şekerini azalttığı, mitokondriumda enerji üretimini artırdığı ve motor fonksiyonları artırdığı saptanmıştır. Reveratrolün kalp hastalığı, kanser ve romatizmal hastalıklardan da koruduğu saptanmıştır.
25. Safran (Curcumin)
Sarı köri hintsafranı (Zerdaçal) baharatında (Curcuma longa) bulunan curcumin adındaki polifenol antienflamatuvar (iltihap giderici) ve antioksidan özelliklere sahiptir. Alzheimer hastalığından koruduğu gösterildi. Hayvanlarda yapılan çalışmalarda safran içinde bulunan curcuminoid adındaki maddelerin antioksidatif olduğu, anti-aging etkisinin olduğu, kanserden ve kalp ve damar hastalıklarından koruduğu saptanmıştır.
26. REİSHİ MANTARI
Bağışıklık sistemşini kuvvetlendirir. Çayı içilir.
|